black coffee ( kara kahve ) nasıl içilir ?

barista olarak bir espresso’nun hoşlanıldığı şekilde içilmesi gerektiğine sıkıca inanıyorum, ancak siyah kahve içmek isteyen birçok insan siyah kahve içebileceklerini hiç düşünmezler.
popüler görüşün dayattığı “siyah kahvenin, asker postallı ve pos bıyıklı john wayne tipli maço adamlarla” özdeştirilmesinden kaynaklanır. çoğumuz harleys'le veya at sırtında giden kişiler gibi maço figürler olmadığımızdan, ( bilinç altlarındaki bu imgelem nedeniyle ) birçok insanın neden sert kahve içmekten korktuğunu kolayca anlayabiliriz. burada, the coffee compass’da iyi bir kahvenin sizi çok sert biri yapmayacağına ve herkesin uygun bir fincan koyu kahveden hoşlanabileceğine inanırız.
“siyah kahve” kahvenin en yalın halidir. kremalı ve şekerli kahve türlerinden daha sağlıklı, daha klasik ve daha basittir ve kim daha sağlıklı ve daha basit bir yaşam istemez ki ? bu anlayışla size dört aşamalı bir garantili siyah kahve içme protokolü hazırladık.
siyah kahve zevkine doğru dört adım...
i. daha hafif kavrulmuş kahvelerden ( light, medium roasted coffee ) siyah kahve içmeyi deneyin… kara kahve içtiniz ve acı yada kül tablası gibi hissettiyseniz, o çok koyu kavrulmuş bir kahveden yapılmış bir kara kahvedir muhtemelen. gerçek kahve ehillerinin koyu kavrulmuş kahveden yapılan kara kahve içtiklerine dair popüler bir söylenti vardır, ama siz buna inanmayın ! aynı yanmış ya da aşırı pişirilmiş bir biftekte olduğu gibi
black coffee







bir kahveyi ne kadar çok kavurursanız tadını o kadar çok yok edersiniz. üstelik en iyi “q sınıfı kahveler” bile hep hafif kavrulmuş kahvelerdir. koyu kavrulmamış kahvelerden yapılan demlemelerden içtiğinizde doğal tatlılığın ve nitelikli kahveye özgü diğer lezzet karakterlerinin tadına daha çok varırsınız.
ii. soğumasına müsade edin... kahvenize kendisini toparlama fırsatı verecek kadar bir süre tanıyın. o zaman tadı daha da iyi olacaktır. en iyi kahveler oda sıcaklığında bile harika tatlar vermeye devam eder ! ben şahsen 49 – 60 derece aralığındaki filtre kahveyi severim.
iii. daha küçük boy kara kahve sipariş verin... şekerli içki içmeye alışıksanız, büyük boy mocha'yı bitirebilirsiniz ama, 750 ml kara kahveyi muhtemelen bitiremezsiniz. bu nedenle, daha küçük bir boy sipariş verin. böylece vereceğiniz paradan da biraz tasarruf etmiş olursunuz. bunda utanç verici hiç bir şey yoktur
iv. beğenebileceğin bir arabika türü bul... kahve severler farklı ülkelerin farklı tatlarda kahveler üretildiğini düşünür. bir ölçüde doğrudur ama kahve endüstürisi de kahve kültivarının ve varyetelerin rolünün farkındadır. golden elma ile starking elma arasında bir tat farkı olduğu gibi, kahve türleri arasında da tat farklılıkları vardır. kahve ağaçlarının da elma ve portakalda olduğu gibi değişik türleri vardır.
tür değişikliği dışında tadı etkileyen diğer bir etmen de, o türün yetiştiği bölgedir. her kahve türünün verdiği aroma ve tat ülkeden ülkeye değişmektedir… hatta aynı kahve ağacı türü aynı ülkenin bir bölgesinde başka tadım karakteri verebilirken, diğer bölgesinde başka telden çalabilmektedir.
size sunulan kahvenin yalnızca ülkesini değil, bölgesini, hatta üreticiden toplayıp kooperatifin onu işleme türünü ( kuru, yaş gibi ), kavrulma ayarını da öğrenmeniz gerektiğini unutmayın. daha önce çok beğendiğiniz bir a. caturai ya da a. typica’yı sonradan beğenmeme nedeniniz kavrulma tarihi 3 ayı geçmiş, bayat bir kahve olması ya da dark roast’la lezzetlerin tarumar edilmesi de olabilir.
kahveyi yudumlarken, tüm tat ve aromaları ayrı ayrı hissedip, tat alamazsınız. diliniz, damağınız ve beyniniz bu nüansları kümülatif olarak toplayıp, ilk başlarda size yalnızca "kahve gibi" diye özet bir yorum yapabilir. fakat biz kahveyi rutin tüketmeye başladıkça, zamanla dil reseptörlerimiz size daha ayrıntılı bir “z raporu” vermeye başlayacaktır. örnek mi ? su, pirinç ve yağ gibi 3 bileşenden pirinç pilavını bile yediğinizde, dilinizdeki uzmanlaşmış tat resptörleri size ayrıntılı bir tadın raporu sunmuyor mu ? mükerrer kez ve farklı tarzlarda
demlenmiş pilav yiye yiye yıllar içinde basit bir pirinç yemeğinde bile nüansları yakalayabilecek kadar uzmanlaşmış bir tat reseptörünüz ve onları yorumlamada kusursuzlaşmış bir talamik çekirdeğiniz ve postsentral girusunuz oluşmuştur.

yapmaya değer her şey gibi, siyah kahve içmeyi öğrenmek de zaman alabilir. ilk kez yudumladığınızda fincandaki, lezzet nüanslarının farkına varamayabilirsiniz. size diğer içtiklerinizden farkı olamyan, alışılagelmiş bir kahve gibi gelebilir. fakat zaman içinde nüansların farkına varacaksınız. peki öyleyse neden kara lahve bir şans vermiyorsunuz ? yeni lezzetler ve deneyimler dünyası sizi bekliyor.

yazan : michael butterworth kahve eğitimcisi, danışman, aeropress abd şampiyonu ve yazar.

Yorumlar

Popüler Yayınlar