bir kahve dükkanında sipariş verirken, hiç yapmaman gereken yedi şey…

bir kahve dükkanında sipariş verirken, hiç yapmaman gereken yedi şey…

 yazan : michael butterworth. louisville, ky’deki  quills coffee’nin eğitim direktörü,q grader roaster.

bardaki beş yıl boyunca tuhaf talepler duydum. barista olarak, konukseverliği sağlamaktaki sorumluluğumun kendi tercihlerimden daha üstün olduğuna dair kesin bir inancım elbette vardır :

örneğin kendi kahveme splendas tatlandırıcı asla koymam, ama müşterim isterse onun kahvesine tabii ki splendas eklerim.

objektif olarak yanlış olan birkaç yaygın sipariş tarzı vardır. bir kahvesever olarak itibarınıza değer veriyorsanız veya iyi niyetli biriyseniz, derhal bu tür bir espresso sipariş vermeyi bırakın. ben bu sipariş verme hatalarını kimseyi utandırmak için değil, hem sizin hayatınızı hem de dünyanın her yerindeki baristaların yaşamlarını kolaylaştırmak için kaleme aldım.

i. yarım kafeinli espresso siparişi…

decaf seçiminde elbette yanlış bir şey yok tabii ki. kalite odaklı kahve kavurma makineleri giderek kafeinsiz kahveyi daha iyi kavuruyor. ancak yarı kafeinli espresso gerçekten korkunç bir fikirdir. elbette, böylece kafeinin yarısını alıyorsunuz, ancak lezzeti epey ıskalamış olursunuz. aslında, yarı dekaf espresso siparişinizle siz barista'dan aynı portafiltreye iki farklı espresso öğütücüden kahve karıştırmasını istemiş olursunuz. sorun, bu iki farklı değirmenden ( biri decaf, diğeri kafeinli ) farklı boyutlarda öğütülmüş ve farklı oranlarda özüt veren kahvelerin çıkacak olmasıdır. içlerinden küçük parçacıklı olanlar hızla yüksek oranda özüt verir ki bu fincanınıza daha yoğun acı aromalar düşürür, büyük parçacıklı olan ise yeterince özüt vermediği için kahvede aşırı asidik bir atışa neden olur. yani portafilterde iki farklı boyutta öğütülmüş kahve bulunduğunda, kötü şeyler ortaya çıkar*. yarım kafeinli espresso içecek arıyorsanız, klasik solo bir cappuccino deneyin**.

ii. burada içeceğim ama kağıt bardakta olsun lütfen…

burada içecekseniz plastik bardakta kahve sipariş vermeyin. bazen dışarıda içmek için kahve almanız gerekebilir. bunun yanlış bir yanı yok. kahvenizi yürürken, arabanızda ( sürerken değil ) ya da işinizde içmek için alıp, götürmek isteyebilirsiniz. ancak, kafede içecekseniz, kağıt bardakta istemeyin. birisi porselen yerine kağıt bardak seçtiğinde yaşayan bir ağacı kesilmesine katkıda bulunmakla kalmaz, aynı zamanda bir meleğe de kanatlarını yitirtir. güzel bir restorana gidip de, ordövr ya da ara sıcağınızı al-götür amaçlı strafor kutularda istediğinizi hayal edin… bu sizin bir kahvehanede otururken kahvenizi kağıt bardakta istemenizle aynı şeydir.

iii. büyük kapta orta boy kahve…

bunu istediyseniz eğer, sosyokültürel düzeyinizle karakteriniz arasında şizoid bir ilişki yaşanmaktadır.

iv. kağıt kapta espresso…

en büyük doppio espresso bile bile en fazla 50 ( doppio espresso ) ya da 100 g ( doppio lungo ) ağırlığındadır ve bu büyüklükteki bir espresso’yu siz en fazla iki, bilemediniz üç yudumda bitirirsiniz.

bardakta aldığın bir espresso’yu 2, 3 yudumda bitirip, elinde kalan kağıt çöpü*** birazdan bir çöp kutusuna atacaksın. güven bize, fincanla bir espresso’nun tadına daha varırsın.

v. buz üstüne espresso artı bedava süt…

buz üzerinde espresso dökmeyle ilgili yanlış bir şey yok. buz üzerinde bir espresso sipariş etmek, daha büyük bir bardak gerektirme ve o bardağı da ağzına kadar krema ile doldurma gibi bir sorun yaratır. üstelik bu buzlu bir latte’dir ve fiyatı da 2.50 $ değil, 6 $’dır.

* biz aynı grinder’ı kullanarak kahveyi öğüttüğümüz için, biz de bir sorun olmadan yarım kafeinli espresso verebiliyoruz.

** klasik ( yani regular ) solo cappuccino yarım kafeinli bir içecek değildir. yaklaşık 3’te bir kafeinli bir içecektir.

*** kağıt espresso kapları tüm kağıt kaplar gibi içi mikro film plastik ile kaplıdır. bunları ayran, soğuk su ve meyve suları gibi soğuk içeceklerde kullanmanızda hiç bir sakınca yoktur. ama sıcak içeceklerde kullandığınız zaman, sıcağın etkisiyle bu pvc film tabakası içtiğiniz sıvıya kanserojen moleküller salmaya başlar.

**** ( çok şükür ) henüz türkiye’de istenmeyen sipariş örneklerine ben bu yazıda girmedim.